
Son zamanlarda yapay zeka (AI), sadece teknoloji gündemini değil, iş dünyasının geleceğiyle ilgili tahminleri de adeta bir yarışa çevirmiş durumda. Artık hangi CEO’nun daha karanlık bir gelecek öngördüğü, iş dünyasında yeni bir rekabet alanı haline geldi.
Mayıs ayı sonunda, yapay zekâ araştırma şirketi Anthropic’in CEO’su Dario Amodei, dikkat çekici bir uyarıda bulundu. Amodei’ye göre, önümüzdeki beş yıl içinde yapay zeka teknolojilerinin etkisiyle giriş seviyesi işlerin yarısı ortadan kalkabilir ve ABD’deki işsizlik oranı %20’ye ulaşabilir. Bu tahmin ilk başta abartılı gibi görünse de, benzer yorumlar ardı ardına gelmeye başladı.
Örneğin, JPMorgan’ın tüketici bankacılığı başkanı Marianne Lake, Mayıs ayının başlarında düzenlenen yatırımcı gününde, AI sayesinde iş gücünde %10’luk bir azalma olmasının “mümkün” olduğunu ifade etti. O zamandan bu yana, bu tür açıklamalar yalnızca artmakla kalmadı, aynı zamanda daha da sertleşti.
Amazon CEO’su Andy Jassy, çalışanlarına gönderdiği bir notta, yaşanmakta olan teknolojik dönüşümün “hayatta bir kez yaşanacak” büyüklükte olduğunu vurguladı ve iş gücünde ciddi azalmalar yaşanabileceğine dair uyarıda bulundu. ThredUp CEO’su ise geçtiğimiz ay katıldığı bir etkinlikte, yapay zekanın “ortalama bir insanın düşündüğünden çok daha fazla işi ortadan kaldıracağını” söyledi.
Ancak en çarpıcı çıkış, Ford CEO’su Jim Farley’den geldi. Farley, yapay zekanın ABD’deki tüm beyaz yakalı çalışanların yarısını yerinden edebileceğini iddia ederek, bugüne kadar yapılmış en cesur ve kapsamlı açıklamalardan birine imza attı.
Bu açıklamalar, Wall Street Journal’a göre, teknoloji liderlerinin geçmişteki daha temkinli ve diplomatik açıklamalarından belirgin bir kopuş anlamına geliyor. Elbette tüm sektör liderleri bu kadar karamsar değil. Bazı teknoloji devlerinin yöneticileri, bu tahminlerin abartılı olduğunu ve panik yaratmaktan başka işe yaramayacağını savunuyor.
Ancak görünen o ki, yapay zeka kaynaklı büyük çaplı iş dönüşümleri artık kaçınılmaz. Bu dönüşüm, ister farkında olalım ister olmayalım, önümüzdeki yıllarda tüm sektörleri sarsacak türden. İnsanlar ve kurumlar olarak bu değişime ne kadar hazır olduğumuz ise asıl belirleyici faktör olacak.